ARI VE ARICI DÜNYASI

ARI VE ARICI DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ

30 Ağustos 2010 Pazartesi

devrilen arı yüklü kamyon

Arı yüklü kamyon devrildi, arılar 4 kişiyi hastanelik etti


MUĞLA'nın Akyaka Beldesi'nde devrilen arı kovanı yüklü kamyonun şoförü Mehmet İlhan Doğancı yaralandı. Kovanlardan etrafa saçılan arılar, 4 kişiyi sokarak hastanelik etti. Yol, kaza nedeniyle 2 saat trafiğe kapalı kaldı

18:34
30 Ağustos 2010



Ahmet BAYRAK/MUĞLA, (DHA)



Mehmet İlhan Doğancı (52) yönetimindeki 20 PK 982 plakalı arı yüklü kamyonun, bugün saat 16.30 sıralarında, Muğla- Marmaris karayolu Sakartepe Mevkii'nde freni boşaldı. Kamyon, önünde giden Arif Demircan (46) yönetimindeki pet şişe su yüklü 48 DK 900 plakalı kamyona arkadan çarptı. Demircan, freni patlayan kamyona destek amacıyla bir süre kontrollü yol aldı. Ancak, iniş sırasında virajı alamayan Doğancı'nın kullandığı kamyon devrildi. Kazada, devrilen kamyonun şoförü Doğancı yaralanırken, kasasındaki 250 kovandan yaklaşık 200'ü yola saçılarak, parçalandı.



Kovanlardan yola saçılan arılar öndeki kamyonun şoförü Arif Demircan ile yanındaki oğlu Zafer Demircan (22) ile akrabaları Mehmet Ali Demircan (48) ile akrabaları Mülayim Avcı (50) sokarak hastanelik etti. Muğla Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan kamyon şoförü Doğancı ile arı sokan dört kişinin durumlarının iyi olduğu, hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi. Yaklaşık 50 civarındaki kovandaki arılar Muğla Arıcılar Birliği (MAYBİR) üyelerinin yardımıyla toplanırken, maddi zararın yaklaşık 80 bin lira olduğunu belirtildi.



Kaza sonrdası etrafa saçılan arılar nedeniyle Muğla-Marmaris Karayolu Sakartepe Mevkii'nde trafik 2 saat kapandı. Polis, yoldaki araç sürücülerini dikkatli olmaları için ananslarla uyarırken, yol Ula İlçesi, çiçekli Köyü istikametinden verilebildi.



Aynı yerde, geçen Eylül ayında da arı yüklü bir kamyon frenin boşalması sonucu devrilmiş kazada 1 kişi ölmüş, 5 kişi de yaralanmıştı. Onlarca kişiyi de arı sokmuştu.

29 Ağustos 2010 Pazar

arıların hertarafın kuruduğu günümüzün polen kaynakları


mevsimin bu ayında arılarımız için nektar ve polen açısından her tarafın kuruduğu şu günlerde arıların  yumurt
lamasını kekile sağladığımızı varsayarsak önemli besin kaynakları polen ihtiyaçlarını arılığım içinde bulunan salatalık ve bal kabakların ın çiçeklerinden bir nebze giderebilmekteler

muhteşem hocamın karpuzlarda yapmış olduğu gözlemleri bende kabaklarda gözlemledim bu kabaklar ın tohumları pazardan alın ve bir tanesi 8-10 kg  gelmekte idiler. oysa bunlar3-4kg mı geçeceğini sanmıyom



polen kaynağı salatalık kümesi

yine yakın çekimde çiçeklerin daha belirgin şekli

bu yıl ençok olan sebzelerden biride salatalıklar yeterki gün aşırı sulama yap 3-5 günde oluşu vermekteler
bu gün ne yunus kantarın nede yusuf şimşağın nasibi yoktu bu salatalıklardan oysaki yunus arılarınıkontrole geldiğinde onada  toplayıp verecektim nasılolduysa unuttum. sonrasında dün sultanbeyline kek yaptırmak için bal götürmüştük hacı mustafa amca dün gece terahviden sonra yaptı kekleri. bu günde kendinden allah razı olsun yusuf şimşak kardeşimden gidip aldı oradan arılığıma kadarda getirdi bir kısmını ona verecektim salatalıkların oda arılığa imeyince bir de iftar yaklaşmak üzere idi acilen köye yetişmesi gerekiyordu bu vesile ile onada ikram edemedim demekki nasipsiz lokma yenmiyor.
bu yıl domates lerde yok denecek kadar az biberler ise nazlınazlı olmaya çalışıyorlar

13 Ağustos 2010 Cuma

geçmiş olsun hocam

değerli arıcı  dostum MURAT AKIN  hocama geçmiş olsun dileklerimi iletir acil şifalar dilerim hocamla bu gün yaptığımız tlf görüşmemizde kolunun kırıldığını ve istanbulda olduğunu söyledi 

11 Ağustos 2010 Çarşamba

2010 yılı trakya sezonunu da bitirdik

öncelikle bütün islam aleminin ve arıcı dostlarımızın ramazanı şeriflerini kutlar cenabu ALLAH cc hu den hayırlara vesile olmasını dilerim.

nihayat 2010 yılı trakya sezonunu umduğumun üzerinde rekorte ile ayrıca daha çok sevindiğim kolonilerdeki 10 çıtanın üzerindeki açık kapalı yavru mevcütleri bal dan ziyade daha çok sevindiğim konı odu dün sabahleyin kovanlarımızı ramazan öncesinde hem mevcut ballarını almak ve yerlerine nakletmek maksadı ile sabah erken saatte ekip olarak çatalcanın yolunu tuttuk arılırarımızın yanına vardığımızda hava kapalı ara sırada yağmur atıştırmakta idi bir an için vaz geçer gibi olduk. yunus kantarın sönmeküzere olan anasız bir kovanı vardı önceki hafta bu durumu gördüğümüzde diğer ekip üyelerinin birinde bir sürü ana memesi olan bir çıta ya rastlamıştık ve bu çıtayı yunusun bu kovanına vermiştikona bir bakalım dedik ana çıktı memeden dolaşıyordu çıtalarda bu esnada hava oldukça yüksekdi hadi iş başı dedik giydikiş başı erbiselerimizi yunus ile ben kendi kovanlarımızın balını, necmettin ile enver hocada kendi ballarını hasat etmeye başladık saat 14 cıvarlarına kadar hasat işlemi bitti kolonilerim de katlarda yavru mevcut leri de oldukça fazla idi buna rapmen toplam faal yani çift katlı olan 17 kolonimden istediğim düzeyde sırlıolan 11 kasa yanı 110 çıta bal hasat etmiş oldum bunada şükürler olsunki rabbim nasip ettide yeni çiftlikten çatalcaya geldik yoksa durumumuz içler acısı olurdu hele hele  yunus  tamanen boş dönebilirdi yeniçiftlikte kalmış olaydık buradan yine 25 çıtanın üzerinde bal hasat etmiş oldu  diğer ekip üyeleri kovanların kuluç kalıklarına da girdiklerinden biraz olsun benden fazla hasat ettiler bende kolonilerimi onlargibi hırpalamayıp yani ana arı üretiminde parçalamamış olaydım onların 2 katı bal alma şansına sahip olabilirdim en önemli konu kolonilerimiz çift sırada dizilmişlerdi hasata bir baştan biz başladık  diğer baştan ötekiler tam yan yana gelince eldiven kullanmayan ben mecbur iyetten eldiven kullandım allahım yıllardan beri arıcılık yaparım bir anda hiç bu kadar arı ısırmamıştı beni işleri bitirip çatalcaya yemeğe gittik karnımızı doyurduk sağ olsun yunus kantar güzel bir yemekti allah kesesine bereket versin  
yemek dönüşü  tarla sahibinin köyüne giderek helallık aldık ekip üyeleri ihtiyacı kadar kavun karpuz aldık tatla sahibinden arıların yanına geri geldiğimizde martılar sürü halinde uğurlamaya gelmişler bizi
 
ekip üreleri kapak kapama haricinde diğer işleri bitirme heyecanında

kamyonetimiz geldiğinde hava yeni karamak üzere idi sadece kovan muslukları kapanması haricinde kapak ve katlar vidalanması işleri bitmişti fakat çok geç saatlere kadar arıları duman ile zoraki sokabildik kovanlarına

yükleme işini tarlanın içine kamyonun girebilmesi vesilesi ile  çok çabuk bir şekilde yükleyip 22 30 cıvarında yola çıkmış olduk.
 
havanın kapalı ve nem oranının çok aşırı olması bizleri bitap bir duruma düşürdü ekipüyesi dostum necmettin yürüyemeyecek duruma geldi apiş aralarında pişikler oluştu allaha sonsuz şükürler olsun 2010 yılı trakya sezonunu  sevinçli bir şekilde kapadık ve kolonilerimizi sorunsuz bir şekilde yerlerine yerleştirdik.
sabah 04 gibi bütün ekip üyelerinin kolonilerini yerlerine yerleştirip evlerimize dağıldık öğle namazını kılana kadar uyumadım namazı kıldıktan sonra uyumaya çalıştımsada tam 10 kere telefon geldi sanki hepsi anlaşmış gibi 14 -17 saatlerinde aradılar benivelasıl uyumadık ikindi ezanı okundu namazı kıldım hanım da memleketten bu gün geldıydi o da arılıktaki bahçemiz ne durumda deyip duruyordu hadi gidelim arılığa dedim araba çağırdık gittik arılığa ben hep kovanları gözlemlediğimden sağa sola bakma işi sonraya kalır o da ardımdan girdi arılığa adam bu ne diye seslenince eyvah dedim ne suç işledikte bu ne diye  bağırmakta  diye bakınca gösterdiği manzara bu oğul idi bu oğulcuk da alt resimdeki sağ tarafta ki iki koloniden birinden çıktı çünkü bu iki koloni trakyada ana kaybetmişlerdi ikisindede ana arı memeleri mevcut idi koloni ruşet kovana koyduktan sonra yaptığımkontrolde ananın dölsüz ve kanatlarının kırpılmiş olduğunu  gördüm bu şekilde zifaf uçuşuna çıkamayacağından döllü ana ile değiştirilecek inşallah

allaha şükürler olsun sorunsuz bir şekilde arılarımızı getirip yerlerine yerleştirdik şimdi yapacağım ilk işlem balların sağımını yapıp çıtaları yalattıktan sonra  alt kuluçkalıktan 5 adet çıtayı yukarıya çıkarıp yerlerine yalanmiş olan esmer temiz çıtalardan koyup ana arının bu çıtalara ana arının yumurta atmasını sağlamak şu anda 15 kovanımda 10 çıtanın üzerinde yavrulu çıta mevcudü mevcut yine nasip olursa bu yıl bu kolonilerimde çift kat kışlamayı düşünmekteyim.
ramazan süresince kolonilerimde sıkı bir bakım geçiripbayram sonrasında funda (püren) ve koca yemişe götürmek bu yıl yağmurların bol oluşu sebebi ile şimdiden pürenlerin çiçeklenmeye başladığını söylemekteler arkadaşlar en azından kışlık stoklarını şeker şurubu  ile değilde püren ve koca yemiş balı ile yaparlar koca yemiş balı ile kışlayan koloniler bahara  çok daha güçlü çıkmaktalar.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

dün hasat ını yaptığım çıtaların bazıları










 bu gün 8 günönce çatalcaya braktığımız arılarımızı ziyarete gittik bir çok arıcı dostumuz 25 temmuzdan sonra ay çiçeği bal vermez demekteydiama benim içimde umut vardı çünkü arıları götürmeden önce kontrole gittiğimizde çiçeklerde üçer dörder arılar görünce oldukça umutlandım vede umutlarım da boşa çıkmadı
bu yıl ana arı üretimini ve ana üretim kutularını 100 ün üzerine çıkarınca kolonilerim oldukça zayıf düştüler kolonilerim 2 katın üstünde olmadığından yeni çiftlikte  tam randıman elde edemedim bal toplamaları iyi idi ama sırlamalar yeterli değildi.doluluk olmadığından diye düşünmekte idim.vede düşüncemde bu gün haklı olduğumu anladım çıtalar doldurulunca sırlamalar yarının çok çok üstünde oldu bu gün yunusun 15 çıta balını geldikten sonra süzüp yolcu ettim nasip olursa benimkileride yarın iş dönüşüsüzmeye çalışacağım.
 bu gün kü kontrollerim harika bal akımı  olduğunu gözlemledim geçen hefta çektiğim çıtaların yerlerine temel petek koydum du bu gün onların kabartılıp bal bile doldurulduğunu gözlemledimbu gün bana sadece 2 kasa bal getirme  olasılığım oldu ekip üyelerinden biri 5 kasa biri 4 kasa bal  getirmek için çıkardıklarından ben sadece 2 kasa bal çıkardım. arabamız anca bu kadar kasa alabildi.
bu gün en sevindiğim olay yunusun kolonileri idi yeni çiftlikte yaptığımız kontrolde içim karamıştı hiç yok denecek kadar az bal mevcudü vardıbu gün 15 çıta bal alma şansımız oldu belki bir 15-20 çata arasında bal alma şansımız olur yunus kantarın kolonilerinden. koloniler reşadiyeye yani kışlamıza gelir gelmez ilk işimiz mevcut anaları karnıyıl analarla değişmek olacak.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

ORMAN GÜLLERİ TÜRKİYE'Yİ SARACAK Karadeniz'e özgü bir çiçek olan orman güllerinin cadde ve sokakların yeşillendirilmesi için üretimi proje kapsamında yaygınlaştırılacak.  Karadeniz'e özgü bir çiçek olan orman güllerinin üretim alanları genişletilerek cadde ve sokakların yeşillendirilmesi, Türkiye'nin elverişli noktalarında çevre düzenlemesinde kullanılması planlanıyor. TAGEM tarafından desteklenen ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen "Türkiye Orman Güllerinin Toplanması ve Kültüre Alınması" projesi, aynı zamanda Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı'nda doktora tez projesi olarak yürütülüyor. Projede, Türkiye'de doğal olarak yayılış gösteren orman güllerinin, süs bitkisi potansiyeline sahip olanlarının, özelliklerine göre doğadan selekte etmek, bitkileri çoğaltmak ve projenin devamında hazırlanacak olan yeni projeler için genetik materyali hazır hale getirmek amaçlanıyor. 2011 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun olmak üzere toplam altı il sınırları içerisinde yürütülüyor. Bitkilerin çiçek açmaya başladığı dönemlerde arazi gezilerine çıkılarak, morfolojik özelliklerine göre tipler seçilip, gerekli ölçüm ve gözlemler yapılıyor. Seçilen her tip için toprak örnekleri alınarak analiz ettirilip, orman güllerinin doğal yetişme ortamları hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olunuyor. Avrupa'dan ağırlık ihraç edilen orman güllerinin, çalışma sonrasında Türkiye'de üretim alanın geliştirilerek, özellikle cadde ve sokakların yeşillendirilmesi, çevre düzenlemelerinde kullanılması planlanıyor. Türkiye'de 12 çeşidinin olduğu bilinen orman gülleri kurak alanlar dışında, Kuzey Yarımküre'nin tamamı ile Güney Yarımküre'de Güneydoğu Asya ve kuzeydoğu Avustralya'ya kadar dağılım gösteriyor. Himalaya Dağları'nda, orta Nepal ve Sıkkım ile doğuda Yunnan ve Sichuan bölgeleri arasında en zengin tür çeşitliliği görülüyor. Çin, Hindi Dağları, Kore, Japonya ve Tayvan tür çeşitliliği bakımından diğer önemli alanlar arasında bulunuyor. Ayrıca, Güneydoğu Asya ile Kuzey Avustralya arasında yer olan Borneo Adası'nda 55, Yeni Gine Adası'nda 164 tür olmak üzere, önemli sayıda tropikal ormangülü türü bulunuyor. Kuzey Amerika ve Avrupa kıtaları ise daha az sayıda türe sahip. Mor çiçekli ormangülü ise Karadeniz Bölgesi'ne özgü bir tür olarak biliniyor. Orman gülleri Türkiye'de Karadeniz Bölgesi'nin bol yağış alan dağlık kısımlarında bulunuyor. Doğal olarak yetişen 5 ormangülü türü bulunuyor. Ayrıca bir çok melez ormangülü taksonu da tespit edildi. Sarı çiçekli ormangülü Batı, Orta ve Doğu Karadeniz, Mor çiçekli ormangülü bütün Karadeniz sahili boyunca, Kafkas ormangülü Rize, Trabzon, Artvin, Pembe çiçekli ormangülü Rize, Artvin, Beyaz çiçekli ormangülü Artvin'de ağırlıklı olarak yer alıyor.

1 Ağustos 2010 Pazar

trakya maceralarından sunumlar

geçen hafta kovanlarımızı yeni çiftlikten çatalcaya taşımaya karar vermeden önce 19 adet sırlanmış alanları yarı ya yakın ve silkelendiğinde bal damlamayan çıtalar getirdiydim işlerin yoğunluğu nedeni ve daha ziyade alemdağın dışında olduğundan sağımlarını gerçekleştiremediydim  bu gün öğleden sonra işim bittiğinden soluğu arılıkta aldım hem ana arıları satılan kutulara meme  dağıttım sonrasında da sağım işini gerçekleştirdim
sağımını gerçekleştirdiğim 18 çıtadan takriben 45 kg ım üzerinde bal sağımı yaptım bir çıta tamamen parçalandı ve tamamen çıtadan düştü, inşallah şimdi götürdüğümüz yerde akım olurda sırlamalarını tamamlarlar.
deponun biraz güneş altında oluşundan 1 haftada balların epeyce suyu uçtu kıvamı biraz daha koyulaştı yanlız dikkatimi çeken süzdüğüm bu çıtalarda ayçiçeği balından ziyade sulak alanlarda yetişen bu bitkinin salgiladığı balının ağırlıkta olduğunu düşünmekteyim
bu aç çiçeği tarlasının arka kısmında söğüt ağaçlarının bulunduğu alan sulak bir alan ve bu bitki bu alana çok geniş alana yayılmış durumda
bu arada geçen haftalarda yayınladığım bu görüntülerdeki arıların sahiplerinden biri rize fındıklılı hemşerime ait kendisine teşekkür ediyorum telefonla 10 dakikanın üzerinde konuştuk konumuz karnıyıl arısı idi allah nasip ederse fındıklıda arıcılık yapan kardeşine 2 adet deneme yapması için ana gönderecem rize çayelinde harika olan karnıyıl oradada iyi bir sonuç çıkaracağını düşünmekteyim çünkü benim bulunduğum alemdağın reşadiye köyü tamamen karadeniz iklimi ve bitki örtüsüne sahip kestane,akasya,ıhlamur,ve aynı familyadan olan meyve çiçekleri mevcut bu yüzden fındıklıdada karnıyılın üstün başarı elde edeceğine eminim.buradaki arıcılardan biri yine benimle aynı ilçeden olan faik taşkın kendisi ile sanal arıcılık sayesinde tanıştık fakat memleketten babasını çokiyitanımaktayım.
buadaki karadeniz üsülü karakovanı gördüğümüzde yunus kantar ile birlikte bu arıcının mutlaka laz olduğunu konuşmuştuk