ARI VE ARICI DÜNYASI

ARI VE ARICI DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ

31 Aralık 2008 Çarşamba

YENİ YIL VE KAR

öncelikle bütün dostlarımın yeni yılını kutlar 2009 un sağlık mutluluk huzur güven getirip hayırlara vesile olması dileklerimle.
alemdağda bu gün tam bir haftadır ara ara kar yağıyor henüz yerlerde kar var denilecek kadar kar yok eski karlı günlere hasret kaldık en azından kar yağınca kar topu oynayabiliyorduk evlerin damlarından aşağıya en az 1 mt buz kütleleri uzanırdı yıllar geçtikçe artık nerde ise yerde 15-20 cm kar görmek hayal olacak gibi kar sulu yağdığı için yerde kar kalmıyor aslına bakılırsa istanbulun en yüksek bölgelerinden birindeyiz ama kar yok oturma odamın penceresinden kar yağışını biraz görüntüledim pencerenın önundeki odun deposu yine arıcı amcalardan birine ait biraz olsun karı odunların üstünde birazcıkta çatılarda görebiliyoz sevindiğim taraf 1 haftadır arılar soğuk olma münasebeti ile salkımdalar. yarını meteroloji parçalı bulutlu ve 5 derece bösteriyor inşallah dökülmezler dışarı arılar.

25 Aralık 2008 Perşembe

ALEMDAĞDA KAR

salı günü öğle namazından sonra ziyaret maksadı ile alemdağdan çıktım perşembe günü saat 16 cıvarında döndüğümde kar ı sadece çatılarda resimlerde gözüktüğü kadarı ile gördük
eh bunada şükür yağışını seyredemesemde alemdağda senenin ilk karını görmüş olduk

22 Aralık 2008 Pazartesi

arılık düzenlemesi

yağmurun aralıksız üç gün yağışı ve meterolojininde çarşamba ve perşembe günü kar yağışlı göstermesi sebebiyle şayet yoğun kar yağışı olursa kovan muslukları karla kaplanmaması kovanların ıslanmaktan nemden korunması maksadıyla kovanları geriye çektim en eski arılığın dıştan görünümü
havalar düzelene kadar içeride gezebilmek olanaksız hem arılık hem depo olunca ama ön kısımda geriye çekilmeden oluşan boşluk arılar çalışmadığı sürece yeterli gibi
burası ikinci arılık yeni arılığın önündeki tümsek ve dikenliği kepçe ile temizlettiğim için ön kısmı bataklık oldu
ikinci arılığın içtan görünümü kovanlar geri çekilmiş vaziyette hemde soğuktanda fazla etkilenmezler
üçüncü arılık zaten planlı bir şekilde yapıldığı için düzenleme icap etmemekte

21 Aralık 2008 Pazar

KOVAN İÇİ NEM


değerli arıcı dostlarım kovan içi nemin bu mevsimde oluşması pek olmayan bir durumdur nemim oluşması için arılar ya dışardan bolca sıvı bal getirirse şurup verilirse kolonilerimize bu mevsimde geçen sene bir çoğumuzun yaptığı gibi kek verilirse yavru faaliyetleri devam eder ve kovan içi nem oluşur.
normal şartlarda bu mevsimde kovan içinde arıyı rahatsız edecek nem olması mümkün değil çünkü arılar sırlamadıkları balların dahi suyunu almışlar koyu akmayacak kıvamda bulunmakta şu anda kovanlarda. ancak kovan içi nem yavru faaliyetleri başladığı zaman kovan içinde nem oluşmaya başlar çünkü o dönemlerde gerek verilecek olan keklerin gerekse kovan içindeki bal ve polenlerin yavrulara mama oluşturulmasında aşırı derecede su girişi olmakta kovana bu yüzden nem oluşmakta yada kovanlarımız kış beslenmesinde su oranı yüksek şurupla takviye edilmiş ve arılar henüz suyunu atamamış olduklarından kovan içi nem oluşmakta.
nemin oluşunun en büyük etkenlerinden biri önceki yıllarda ben ve bir çok arıcı dostumun kışın vermiş olduğu kekler ne oluyordu bu dönemde kovanlarımızda yavru eksik olmuyordu arılar keki işleyebilmek için dışarıdakı soğuğa aldırmadansu almaya çıkıyorlardı vede çoğu telef olmakta idi bu mevsimde kek olmazsa suya vurmayacağı gibi kovan içi nem olmaz biraz önce sıraladığım etkenlerde olmazsa salkımdaki yada az faaliyet içinde olan arının çıkardığı karbon dioksit den oluşacak nem kovanı ıslatacak kadar olmaz en önemliside faaliyette olmayan kolonide nem olmaz birde güçlü kolonilerde nem olması mümkün değildir.

20 Aralık 2008 Cumartesi



TEMA Vakfı Rize il temsilcisi Nevzat Özer, Rize de 25-26 Aralık tarihlerinde arıcılıkla ilgili eğitim semineri düzenleyeceklerini bildirdi.
2008-12-20 - 18:27

Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin kıyı çizgisinden hemen yükselen dağları, derin vadileri, şelaleler yaparak denize ulaşan dereleri, doğal yaşlı ormanları ve farklı iklimsel özellikleriyle çok zengin ve çeşitli arı florasına sahip olduğunu belirtti.
Bu durumun arıcılık faaliyetleri açısından çok önemli imkanlar sunduğunu ifade eden Özer, şöyle devam etti: ''Bölge halkı ne yazık ki bu özelliğini üretime, gelire dönüştürmekte zorlanmaktadır. Koloni başına bal veriminden kaliteye, hijyenden pazarlamaya kadar bir dizi sorunla karşılaşılmaktadır. Yanlış uygulamalar ve denetimsizlik arıcılığı yok olma noktasına getirirken, diğer taraftan şifa olsun diye bal yediğini sanan tüketiciye, ticari glikoz ve kanserojen maddeler sunulmaktadır.''
Arıcılığın kırsal kesimde önemli bir geçim kaynağı olduğunu vurgulayan Özer, Türkiye'nin iklimi ve florası ile bugünkünün on katı bal üretim potansiyeline sahip olduğunu ifade etti.
Gelişmiş ülkelerde kişi başına bal tüketiminin Türkiye'nin üç katı olduğunu bildiren Özer, AB ülkelerinin bal açığının da 150 bin ton olduğunu belirtti.
Özer, TEMA Vakfı'nın Artvin Camili'de başlattığı arıcılık projeleriyle yerel halkın bilgilendirilip desteklenerek ek gelir kaynakları sağlanması ve doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılarak ülke ekonomisine katkı sağlanmasınını amaçlandığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''TEMA Vakfı bu tecrübe ve birikimini, arıcıların yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını, düzenleyeceği eğitim semineriyle Rizeli arıcılarla paylaşacaktır. Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde 25-26 Aralık tarihlerinde düzenlenecek seminere TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Gürses, TEMA Vakfı arıcılık danışmanı Ahmet İnci, Artvin Camili (Macahel) Kırsal Kalkınma Projesi teknik ekibi katılacaktır. Eğitim seminerlerine tüm Rizeli arıcıların katılmasını bekliyoruz.''

19 Aralık 2008 Cuma

arılık ziyareti

bu gün cumadan sonra arılığa gittim. hava çokgüzel olmamasına nazaren arıların çalışması yazı aratmayacak şekilde seyretmesi güzeldi. bu arda bizim misafir banbusun işini bitirip kovanın musluk altına atmışlar bu kadar misafirlik yeter kendine başka barınak bul diye çok söylediler anlamadı sonunda infaz ettiler.
benim kara kovan kalkan olduğu için kapıdan çbakılıp çekilen resimde sanki kimseler yok gibi mevcut az oysa.
makine içeridoğru sokulup çerçevelerin dikinden resim çekilince mevcut iyi gibi


arılığa gidince kendimi mayıs yada hazıran ayında zannettim etraf sanki oğul brakmış gibi arı kaynıyor eyvah dedim yine depoya giriş deliği buldularsa yandım gerki bal kovanlarına girmeleri mümkün değil ama yinede korktum girmemişler. yağmalananmı var diye hemen kontrol ettim kimsede ters bir durum yok sarı yerine beyaza yakın polen gelişi var kovanların genelinde zannedersem fındık çiçeklerinden alıyorlar. velasil iyi bir gündü ama bir taraftanda içim yanıyor çünkü arı ömrünü bitiriyor bu uçuşlarda hergün onlarca arı gidipte dönemediğini de düşünürsek bahara yine 2-3 çıtayla çıkarız bu vaziyette.
benimde bir tane anası olmayan 2 çıtalık bir arım var mevsimin kış olması vesilesi ile şimdilik ses seda yok havalar biraz kapalı olsa başka kovana birleştirecem geri gelecek olanlarda hemen yanındaki kovana misafir olurlar kabul edilirseler.aslında yedek anam var ama yedek ananın olduğu arı daha güçlü bunlardan .

15 Aralık 2008 Pazartesi

arılığın konumu

değerli murat ve uğur abiler yorumlarınız için çok teşekkür ederim arılıklar önden ve arkadan gelecek rüzgarlara karşı karadenizden yani arka taraftan gelen rüzgarları arka kısımda olan kestane ağaşları kesmekte resmin üzerine tıklayıp bakarsanız daha iyi anlaşılır
ön kısımdan şiddetli rüzgar almaz yine arılığın bulunduğu tarla ceviz ağaçlarıyla dolu yakın zamandada tarlanın etrafı çin seti gibi kara taş duvar örüldü anlayacağınız zaten konum olarak da rüzgarlara maruz kalmayacak şekilde düşük mevkide
bu arılığın yapıldığı 10 seneye yakındır en ufak rüzgardan zarar görmedi yanlız geçen sene arazinin sahibi kamyonla girdi,kırk ayak kamyonla çıkamadı sağtaraftaki iki direği kırdı henüz tembellikten onları bile değişmedim yanına ilave kazık çakarak destekledim.
burası son inşa edilen arılık ön tarafı hem tümsek hemde dikenlikti bu gün kepçeyle açtırttım.
ali abi kurban çadırlarına benzesin bakarsın seneye kurban çadırı olarak kullanırız.

14 Aralık 2008 Pazar

dış işlemlerle arılarım kışa hazır

bu gün son barınağı da bitirdim dün kersteyi getirdikten sonra geç saatlere kadar sadece 6 direk dikip aralarının tahtalarını çakıp brandayı geçici olarak üzerini ve arkasını örtecek şekilde brakmıştım bu gün 2 direk daha diktim brandanın üstünü örteceği şekilde daha sonra etraflarını sağlamlaştırdım
önünüde yerden 1mt cıvarında açık kalacak şekilde brakarak yukardan aşağı örttüm brandayı içerisi rahatça hareket edebilecek şekilde istenirse arka kısımda 1 sıra boş kovan yada ballık depolama amaçlı istıflenebilir.
ufak tefek işleri dışında bitti sayılır işlerin en önemlisi önkısmı 1,5-2 mt den sonrası dikenlik onların temizlenmesi önceleri 2 arılığımın da olduğu yerler dikenlikti sadece en dip tarafta olan yer vardı ve orasıda halen beldemizde polikinlik sahibi olan doktorun babasına ait arılıktı
dış işlemler şimdilik tamam esas işler şimden sonra resimleyecektim aklımdan çıktı koçulluda kovan imalarhane sinde yaptırttığım kovanların hem kuluçkalıklarının hemde ballıklarının çıtaların oturdukları yerlerde metal olan kısımlar var onları sökmem lazım hep pas oldular kovan içinde oluşan nemden dolayı herhalde yoksa normalde ıslanmış değiler.7 tane kapağın sac ları çakılacak çıtalar yeniden elden geçirilecek yeniden tel çekilecek olanlar var eski mumları sökülüp eritilecek olanlar kovan sayıma göre ballığım yok ballıklar yapılacak arılık mesaisi benim için şimdi başlıyacak

13 Aralık 2008 Cumartesi

üçüncu arılığın düzenlenmesi

daha önce kereste olmayışı sebebi ile çok basit bir şekilde kovanların ıslanmaması için çadır şeklinde içinde çalışılması mümkün olmayan bir yapıda idi bu gün önce yeni doğana gittim çıkma kereste satan yer orada idi oradan sultanbeyline yapı merkezi (baraj yolu) mevkiine taşındığını söylediler bilmiyordum orayı en iyisi modokonun orada var oradan alırım diye oraya gittim tamamen palet işine dönmüşler ya kuruluk odun ya palet bu arada öğle ezanı okunuyor yağmurda bayağı fazlalaştı diğer dükkanlarını tarif ettiler belki orda bulursun diye arası 2 km yinede yürüdüm bu mesafeyi ordada yok bindim ordan yenidoğan-sarıgazi otobüslerine dedim yapımalzemeleri oradan geçiyoz deyince oh be dedim gittim oraya bizim hurda keresteciye ama diğer iki hurdacıyı hep palet te görünce korka korka gittim girdim içeriye ne ararsan var çıkma kereste olarak ihtiyacım kadar keresteyi aldım 130 kg a yakın kg fiyatı 6,5 lira 80 ytl verdim doğru alemdağ reşadiye ye yağmur kesene kadar bekledim biraz sonra işe devam.
önceki içinde gezilemiyen ve sadece kovanları ıslanmaktan koruyan örtü yıkılarak yerine yenisi ve kalıcı sistemde yapılmaya başlandı
birde arılıkta çalışırken yağmurdan sonra gök kuşağı oluştu hayatım boyunca hatırladığım kadarı ile hiç bu kadar yakın dan görmemiştim.
akşam ezanı okunuyordu ancak kovanların üzerini örtecek kadar yerin iskeletini bitirebildim ve geçici olarak brandayı üzerine örttüm.nasip olursada yarın tamamlarım inşallah.



yağmur kesildi çok hafif bir güneş görünür gibi oldu bizim muğlalı hemen dışarda oysaki diğer kovanlardan tek bir arı çıkışı bile yoktu.

12 Aralık 2008 Cuma

dünden kalan görüntüler

dün sabahleyin yerden kar yağdığını gördük nihayet yani kış yeni geldi istanbulumuza gökten olmasada yerden yağdı yani don yapmaya başladı bu vesile ile dün öğleden sonra arılıklarda bazı düzenlemeler yapmak üzere gittim arılığa hava gayet güzel hatta bir çok kovanda yavru uçuşu dediğimiz uçuşlar bile vardı
artık arılıkları kiş düzenine getirdim yani kepenkleri bayağı indirdim
bu şekilde olunca dışardaki soğuk fazla etkilemiyor içeriyi hatta dışardan içeri girince oldukça sıcak hissediliyor içerisi
dara kovanda invert şurubu verilmeye başlandığından bu tarafa ancak bu gün epeyce nüfüs arışı oluğu belli olmaya başladı
hemde aşağı doğru bayağı salkım oluşturmuşlar
bilerek koysan bu kadar renk bir araya gelmez gecenin karanlığında indirirken hiç dikkat etmemişiz 4 beyaz musluklu kovan yan yana
buradada 5 kahverengi kovan yan yana
gel gelelim bizim muğlalıya fundadan geldikten sonra 10 çıtaya sıkıştırmıstım uzun zamandır açmamıştım oksalik verirken 7-8 çıtada arı olduğunu gördüydüm dün içinden 3 çıta çekerek 7 çıtaya düşürdüm önce ana kaybettide bu kadar hızlı düşüş yaşadığını düşündün 7 çıtanın 2 çıtasında fefkelade yavru var doktorum duymasın maskesiz açtım kovanı yavrulu çıtalara epeyce resim çektim ama hiç biri çıkmadı sağ gözümden 3 isabet alınca feleğimi şaşırdım
nasıl olduysa bu resim iyi çıkmış oda çıtanın bir kısmı. hatta erkek arılar vardı onlara epeyce resim çekmiştim hiç biri belli değiller
bu arada pürenden getirdikten sonra arıları yapmış olduğum kontroller ve sıkıştırmalardan sonra günümüze arı mevcudünde gözle görülür düşüşler var 1-2 hatta 3 çıta bile eksilen arılar var şimdiden korkmaya başladım inşallah önemli bir zahiyat vermeden çıkarız bahara
bu ve bunun gibi 3 tane çıtayı çıkarıp köpüğü çuvala sararak bölme yaptım çıtayı yere koydum hemen bizim bambuslar çullandılar hatta alttaki resimdeki pet şişeyi kaç gündür yerimden oynatmadım üzerindeki yalama işlerini henüz bitirememişler

7 Aralık 2008 Pazar

KURBAN BAYRAMI

bütün islam aleminin mümarek kurban bayramını kutlar yüce ALLAH cc den hayırlara vesile olmasını dilerim.

bambus arıları ve oksalik uygulaması

bu gün hava kısmen kapalı fakat soğuk olmayan bir gün vardı öğle namazını kıldıktan sonragittim arılığa önce ana kutusundaki bambusu azat ettim daha sonra depoda poşet içinde şeker vardı 1 kg zaten oksalik asitleride 75-80 gr lık olararak poşetlemiştim hemen hazırladım öncelikle pürene paşa köye götürdüğüm arıları ilaçladım
bu arılığın tezgahı dışa çok yakın olduğu için önünün brandasını da gerdim yağmur yağınca kovanlar ıslanmaz.
kovanı ilaçlamak için açtığımda yaz günlerini anımsadım üst kısımlarını beyazlatmışlar neredeyse katlık olmak üzere
bizim bambus sarbest kaldıktan sonra epey bir zaman sonra kovana girerken gördüm baktım rerini buldu açip resimledim.
buda başka biri 1 hafta önce invert şurubu vermiştim bu kovana oksalik vermek için açınca hemen uçuverdi.çok az bişey kalmıştı altında herhalde arıların koymaya yeri kalmamışki çok ağır alıyorlar şurubu
bu bambusta oksalik hazıtladığım pet şişenin dibibde delik vardıda sızıntıları emiyor
bir diğeri şişeyi çalkalayınca kapaktan sızdı her halde onu emmeye çalışıyor arılıkta bu gun 10 cıvarında bambus arısı vardı her kovan açışımda sanki yağmacı arılar gibi hucum etmekte idiler.bal arıları mecbur kaldıkları için bir birlerini yalamaktalar oysaki bambuslar bu tada bayılıyorlar ancak eve gelince aklıma geldi keşke bir kaba koysamda sunsam onlara.

6 Aralık 2008 Cumartesi

bambusun hüzünlü sonu

bu gün arılığa silivride yaptırdığım kovanların sac larını çakmak maksadı ile gittim geçen yıllarda 2 plaka sac köy içinden arıcı arkadaşa vermiştim perşembe günü getirdi 2 plaka sac ı bende dün cuma dan sonra 50*60 işaretleyerek 6 parçaya kestirdim oto kaportacıda ve kenarlarında çapak olmadı en azından sac makası ile kesseydim kenarlarında bir hayli ele diken gibi batacak parçalar kalırdı.
daha önce montalama yaptığım inşşattanda 9 adet 4cm lik sert strafor kalmıştı onlarıda götürdüm arılığakovan içlerine göre kesip daraltmalar yapacaktım bu arada zamanımın çoğunu bambus alınca sadece 2 kapağın sacını çakıp birde kovanların kapağını açıp kaç çıta ile girdiklerinin notlarınıyazdım üstüne üstlük fotoğraf makinesini de götürmeyi unuttum telefonla idare etmeye çalıştım.
arılığa malzemeleri indirdim arabadan hemen bambus aklıma geldi baktım o kovanın altında yerde kıvranıyor aldım avucuma ısı verdim biraz.

baktım hareketlendi yavaş yavaş gezinmeye başladıaklıma bal vermek geldi
arılara mühürlerini söküpte arka plandandan ballarını yalatmayı düşündüğüm çıtalar vardı çünkü bunlarda çok az mühürlü yerler vardı daha önce göz ballarını aldırdıydım mühürlülere dokanmamışlardı söktüm birinin mühürlerini sır tarağına bulaşan ballardan yedirdim elimden biraz doymak bilmiyor.
sonrasında kovan kapağının üzerine damlattım bir damla tamamını bitirdi uçtu gitti birazdan belirdi kovan musluğunda.

bir kaç kez konup havalandıktan sonra



doğru istikamet kovanın içi

bir kaç kez girdi çıktı arılardan tepki görmedi



hatta gelişlerinde sanki tarlacı arı imiş gibi arılara bir şeyler verrmekte idi ama son hüsran bizim oflu hikayesine döndü sonu (ben okudum o uçtu yukarıda ne etti ise gitti aşaği düşti) herşeyin normale döndüğünü görünce işlerime koyuldum güneş batmak üzere idi tekrar bakim dedim.
bizimki yerde yine aldım elime canlı idi tekrar bal vererek ana kafesinin içine koyarak koydum aynı kovanın çıtalarının üstüne.
bu arada arı mevcutlerinde bayağı düşüşler var tarlacı arı mevcudu yok olunca mevcütler 1-2 çıta cıvarında eksilmeler nasip olursa yine iç düzenlemeleri yapacam inşallah yarın güneş olurda yapabilirim havalar daha soğumadan.