ARI VE ARICI DÜNYASI

ARI VE ARICI DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ

28 Şubat 2008 Perşembe

arılık ve suluklar.
bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte arıların su ihtiyacı maksimum seviyeye çıkmış durumda
arılarımın suluk ları hemen önlerinde


bu güne kadar arılıkta su kaplarına mıcır taşları koyarak içine su doldurarak arıların taşların arasından rahatça su alıyorlardı fakat arı ölümleri çok olmaktaydı

bu gün aklıma resimde görüldüğü gibi 1 çm den az kalınlıktaki tahtayı bir çok yerinden resimde görüldüğü şekilde keserek alt kısmından kesilmiş 19 litrelık su damacalarının içine yerleştirdim böylece arı boğulmalarının önüne geçebileceğimi düşünmekteyim.


buda eski buzdolabı sebzeliği bu köşeli oluşu nedeniyle içini döşemek daha güzel oldu burada arı boğulması olmaz zannedersem.

26 Şubat 2008 Salı

gözlerdeki 3-5 yumurta oluşu

değerli arıcı dostlarım bu gün çok enteresan bir durum yaşadım arılıkta böyle bir durumla hiç karşılaşmamıştım bu durumu yaşayan dostlarımdan konu hakkındaki yorumlarınıbekliyorum önceleri gayet güzeldi ne olduğunu bilmiyorum kovanın önündeepeyce bir arı ölüsü var bayağı gücü eksilmiş 1 çıta arı takviyesi yaptım düzelir inşallah.ana arı gayet güzel her hangi bir aksayan tarafı gözükmüyordu.
esas konu bu kovanda ana var ana 2007 model şu ana kadar gayet güzeldi herşey bu gün açtığımda gözlerde 3 ila 5 tane arasında yumurta olduğunu gördüm tam resmini çekemedim arı mevcudunun yoğun olduğu yerlerde tek yumurta var vede sütlenmişler ali türkün dediği gibi ana arı yumurtlamak için parlatılmış göz arar işçi arılar sadece işgal ettikleri yerlerdeki gözleri parlatıp cilalayınca ana butün yumurtalarını bu gözleremi braktı acaba bakalım allah ömür verirse bunuda grecez vede sizlerle paylaşacaz.





25 Şubat 2008 Pazartesi

oğlum arı babası derdi şimdi asker babası olduk



evet değerli arıcı dostlarım artık bu günden itibaren asker babasıyız bu gece 21,30 da 40.piyade alayı ısparta ya oğlumu asker olarak gönderdik hayırlısıyla gider gelir inşallah.

24 Şubat 2008 Pazar

karadenizli arıcıların korkulu rüyası



değerli arıcı dostlarım kara denizde arı neslinin tükenmesine sebep olan ilaç ot kurutan adı altında satılan ilaçlardan biri bölgemiz de böğürtlen dikeni bir yılı aşkın süre uğran mayan bağ bahçe ve çaylıkları hemen istilla etmekte halkımız ise bu dikenlerden kurtulma maksadıyla satılan ot kurutan adı altında satılan herbisit yabancı ot ilacıyörede faliyet gösteren arıcılarımızın en büyük düşmanı ben memlekette iken bu dikenler hep elle çekilir ve çapalanırdı oysaki günümüzde artık eller nazikleştiği için her işin bir kolayı çıktığı gibi bu işinde kolayı bu ilaç karadenizli arıcıların korkulu rüyasi uygülandığı alan sanki yanmış gibi simsiyah olmakta vede arı neslini de ortadan kaldırmakta.

22 Şubat 2008 Cuma

değerli arıcı arkadaşlarım dün yaşamış olduğum hayatımın en kötü günü yazmış olduğum haberde yeterince detaylı açıklama yapamadığımı bu gün yazıyı tekrar okurken birçok imla hatalarının olduğunu ve sebepleri hakkında hiç bilgi yazmadığımı gelen yorumlardanda bunun anlaşıldığını fark etmiş bulunmaktayım .
kolonilerin sönmesi ile ilgili görmüş olduğum eksiklikleri sizlere dilimin döndüğünce ve beynimin algılayabıldiği şeyleri aktarmaya çalışacağım
1- ilk sebep 150 ye yakın arının ölüm nedeni kuluçkalıkta tek çerçeve bırakılmış ve diğerleri yavrulara sağımda zarar vermediği zannedilen bir satrafüj makinesinden geçirilerek süzülmüş sağım sonrasında hiç ilave bir besin verilmemiş neymiş efendim püren(funda) da kendilerini toparlar mışlar tabi bu abimiz kitaplardan okuduğu kadarıyla bu duruma isyan eder ama ortağı kitap ne anlar bu işlerden deyip kendi bildiklerinden ödün vermez. ne tür bir süzme makinası olursa olsun balı atıyorsa yavruyuda atar hatta yeni kapanmış olan lavraları bile zedeler ya sakat doğmalarına sebep olur yada öldürür. bu makine balıkesirde imal edilmekteymiş biraz önce telefonla edindiğim bilgiye göre hatta o muğlalı abimizde aynı şeyi iddia etmekte kesinlikle zarar vermez demekte bu konu tüm arıcı dostlarımın yorumuna açık ben üst satırlarda düşüncelerimi yazdım.
2- bu abimizin arılığındaki arılarının bır kısmının cinsi muğla arısı gözlemlediğim kadarıyla 10 dan fazla kovanında çerçevelerde 0 bal bulunmaktaydı
3-etrafta atıl durumda gördüğüm kutulardan da anladığım kadarıyla varova mücadelesi duman la yapılmış başarı oranı üst seviyelere çıkamamış çümkü gözlemlediğim kadarıyla bazı kovanlarda kapalı yavruların çıkışından önce varova çıkmiş .
4 -en önemli can alıcı konulardan biri son bahar teşfik şuruplaması yapılmamış
5-arı sıkıştırılmamış ali abim örtü bezini sormakta örtü bezı kaput bezi dediğimiz yada amerikan dediğimiz
pamuklu bez
6- ölüm sebebi olarak düşünebileceğimiz sebeplerden biride resimde tam olarak belli olmuyor ama karların bitiminden ırmak akıyor burada dere rüzgarı dediğimiz rüzgar eksik olmaz birde abimize sordum lağım karışıyormu diye bu ırmağa lağımın karışmadığını fakat fabrikalardan kimyasal artıklar karıştığını söyledi
7- muğla olmayan cinsler bal stoklarından belli olmaktaydı ama kışı çıkarabilecek genç yavru olmayınca yaşlı mevcut le kış çıkmazdı elbete gerek kovan dibinde gerekse çerçeve üzerindeki ölü arı sayıları 100 ü bulmazdı bilindiği üzere anormal haller dışında ölümler kovan içinde olmaz öleceğini sezen arılar son bir hamleyle kendilerini kovandan olabildiğince uzağa uçarlar ve ölürler bu yüzden açlık dışında sönen kovanların içinde çok miktarda ölü arı bulunmamaktadır.

21 Şubat 2008 Perşembe

BU KIŞ KENDİME TANIDIĞIM SON KAYIP İSTİKAKIMDI


kolonilerim içinde bahara çıkmayacağından emin olduğum çok zayıf bir kovanım vardı hatta başka kovanlardan buna takviye vermeyi bile düşünmemiştim son günlerde bu kovanımıda kaybettim ve böylece kendime tanımış olduğum kayıp istikakımıda doldurmuş oldum
toplam arı mevcudu bu kadardı balı va anası bu resimde görülmekte
bu resimde ise kovanın diğer çıtasında bal ve polen mevcudu görülmekte




arıcılık hayatımın en kötü günü

bu gün çalıştığım yere gittim işin sahibi dediki hadi gidelim keki yaptıralım olur dedim elemana yapması gereken işleri söyledikten sonra bindik arabaya doğru sultan beyli ye kek imalatı yapan mustafa polat abimizin yerine gittik kekimizi hazırlarrtık ilave olarak yağsız süt tozu ve vitaminler ilave ettirdi keki yaptıran abimiz .ben daha sonra 20kg şeker kalmıştı onu yaptıracaktım makine çekmez dedi başka zamana kalacaktı bu kalan şekeri harmanlayacak kadar bal katsak olmazmı dedim olur dedi hacı amcamız 6 kg bal ısıttık kazana koyduk şekeride kattık toplam 80 kg in üzerinde kek yaptırmış olduk alemdağa gelip 20 kg mını benim eve braktık maskemi ve korük yakmak için de üç adet rüle şekline getirilmiş
körük yakma oluklu mukavvası aldım evden gittik abimizin evine hava gayet güzel etrafta parça parça kar var ama hava sıcaklığı mükemmel kekleri el arabasına koyup arılığa yakın bir yere kadar götürdük sera var seranın içinden geçerek arılığa indik bu mükemmel havaya nazaren arılarda kara kovan haricinde kıbırdama bile yok. önce öteki yere gidelim bahçenin öteki yakasına geçerek bittik oraya orada da durum öncekilerden farklı değil tek tek açtık kovanları hiç bir tanesi yaşamıyordu içlerinde bal mükemmel sonbahar bakımı yapıl mamış arılar sıkıştırılmamış son bahar balımı yapılmayıncada kışı çıkarabilecek genç nesil oluşturulmamış. döndük geriye önceki arılığa kovanları bir bir açtık hiç biri sağ değillerdi arıcılık hayatım boyunca hiç bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyom olamaz böyle bir şey.
bu konuyu bu kadar detaylarıyla anlatmamın sebeplerinden biride arıcılığa yani başlayan yada başlayacak olan kardeşlerim önce bir yada bir kaç kovanla başlamaları bu abimizi uzun yıllardır tanırdım ama arıcılık merakı olduğunu bilmezdim geçen yıl aradı beni tlf la kovan üstlerine ne örtüyosun dedi götürdüm arılığıma kullandığım örtü leri gördü sonra kendi arılığına gittik 2 3 tane arısı vardı ve bana dediki felancıyla ortak oldum150 tane arımız var dedi bende sadece allah yardımcın olsun dedim başka bir şey deyemezdim çünkü istanbulda bir muğla arısı faciası daha buna düşen 70 tane son baharda ölmüşler şimdide 30 tane bu otuztanenin belki 10 tane cıvarında veya daha fazlasında belki mühürlü balı olanda vardı ama az öncede belirttiğim gibi son bahar teşfik şuruplaması olmayınca sonuç hüsran.

20 Şubat 2008 Çarşamba

karlı güneşli günlere son bahardan hazırlanma


bu bun saat 16 cıvarlarıydı değerlı zırat muhendisi uzman arıcı hocam aradı kovanları yerine aldınmı diye yo almadım dedim arılar süper yavru uçuruyor temizlik yapıyor dedi içm gitti o anki durumumu kelimelerle anlatmam mümkün değil yanımda çalışan elemanlar olmasa çekip gidecem o anki zefkten mahrum olmayacam ama ne yazıkki elemanların paydosuna daha 2 saat var brakıp gitsem ertesi gün yani yarın ben nasıl braktımsa iş o şekilde kalır senin işin kalmış umurlarındamı ne başınızı ağırtayım yatsıdan sonra gittim arılığa kovanları ilk düzenlerine getirdim kovanları çok olduğu arılığın önü sanki karlar hiç erimemiş önceki yıllardan edindiğim tecrübelere dayanarak önceden hazıtladığım güneşli karlı günlerde kovanların önüne sermek için hazırladığım otlar vardı bu otları kovanların önlerine yaydım arılar güneşi görünce dışarı dökülüp direk karların üzerine konup karın soğukluğundan ötürü felç olup ölmesinler hemde otlar vesilesi ile o bölgedeki karlar çabuk erirler.hatta bundan önceki karlar da kar tutmayınca otları fuzuli toplamışım diye kalbimden geçmekteydi.

17 Şubat 2008 Pazar

17 şubat arılıklar ve kar

bu gün sabah aslında işe gitmek maksadıyla erken karktımyanımda çalışan elemanı aradım kaldırmak maksadıylatamam abi kahvaltı yapıp geliyom dedi bende kahvaltı yapıp nalbura gittim5 torba alcı alıp çalıştığımız yere götürecez duraktam nalburun karşısında epeyce bekledim taksi gelsinde yükleyip gideyim diye tek taksi çalışabiliyor bayağı beledim ne elemen geldi ne çalıştığımız yerin sahibi farkında olmadan bayağı zaman geçmiş saat 10.30 olmuş arıların bulunduğu köyden bir arkadaş nalbura geldi alış veriş yaptı nereye gidiyon dedim köye deyince bende gelebilirmiyim dedim gel dedi bindik arabasına gittik köye köyde buraya nazaren daha çok kar var arılıklar nerdeyse kara gömülecekler.


gittim arılığa kar esintili yağdığı için bir çok kovanların muslukları kardan örtülmüş



ama içlerinden güçlü olanların önleri kar dolu olduğu halde tm muslukları açıktı hatta arının biri selam verip tekrar geri döndü 3 şubatta yeniden kek verdiğimde bu koloni 6 çerçeve idi güçlü kolonilerin muslukları bu şekilde açık idiler.




asıl yerindeki tezgahlarda kar önlerini örtünce içeride çalışma alanıma yeniden tezgah yaparak akovanları dahada geriye çektim hem böylece kar yağışından sonra hava açınca arılar güneşı görüp hemen dökülmezler dışarı hemde don yaparsa daha içte olduklarından fazla etkilen memişolurlar.





bazı kovanların önünde arı ölüleri gördüm uçma tahtarında kuşlar gezin mişler onlrmı atmış bu ölü arıları yoksa çıkmişlarda karın üzerinde ölmüşlermi bu kısmı anlayamadım.

13 Şubat 2008 Çarşamba

arılarımız için bal kadar önem taşıyan su

değerli arıcı dostlarım bu konuyu geçen yıl beyaz kovanda işlemiştim yine bu yılda kendi blog larımın birinde sizlere konunun önemini anlatmaya çalışacam bilindiği üzere arılarımızın en az bal polen kadar ihtiyaç duyduğu şey SU arılar balı poleni suyla işleyip lavralara arı sütü yada kaba yem tabir edilen mamaları hazırlayıp sunarlar.bu yüzden arılıklarımızın çok yakınlarında temiz ve arıların boğulmayacakları şekilde suluklar bulundurmak.ama benim esas değinmek istediğim usus köylerimizin bir çoğunda bulaşık ve çamaşır deterjanlarının kullanıldığı suların ulu orta kontrolsüz bir şekilde açıktan aktığı bu biz arıcılar için çok büyük tehlike. hatta kolonimizi sönme noktasına bile götürebilir bu yüzden elimizden geldiği kadarıyla köyümüzde kontrolsüz akan bu tür suları kontrol altına almalıyızki hüsrana uğramayalım.köylerinde hobi olarak bir kaç kovanla arıcılık yapan dostların geçen yıl kolonilerinin gelişip çoğalmadıklarını beyan etmekteydiler koloninin gelişmemesinin en büyük sebeplerinden biri bugeçen yıl bu yazıyı beyaz kovanda yazdığım zaman demet bacım içimiz dışımız deterjan olduğunu beyan etmişti çokta doğru ama eğer elimizde bu tür akarları kapatma olanağı varsa kapayalım yoksada en azından arılarımızın 3 -4 metre önlerinde temiz ve arılarımızı boğulmayacağı şekilde suluk lar bulunduralım şimdiden hazırlığımızı yaparsak bahar gelince havalar güzelleşince en azından arılarımız su bulmak için uzak yerlere gitmezler vede bu kirli sularla tanışmazlar.

11 Şubat 2008 Pazartesi

devşirme yöntemi ile oğul

değerli arıcı dostlarım devşirme yöntemi ile oğul demek ayrı ayrı kovanlardan bir veya iki çıta arılı çarçeve alınarak yapılan sistemdir.
ama en uygunu benim deneyerek başarı elde ettiğim yöntem üç ayrı kovandan birer çerçeve arı alarak bir kovanda birleştirmek buradaki en önemli can alıcı konu almış olduğumuz bu çıtalarda ana arının bulunmaması bu konuya çok dikkat etmeliyiz.
bu çıtalar bir kovanda birleştirdikten sonra arılıkta koyulması gereken yere konur bu sistemde her çıtadaki arılar kendi çıtalarını koruma iç güdüsünde bulundukları için kavga olmaz .ve geçen süredede kokuları bir birlerine sinmiş olur ve eğer elimizde hazır ana var ise ana kafesi ile çıtalar kovana konulduğu anda üzerine konulur üç gün sonunda çıtalardakı ana memeleri var ise bunlar imha edilerek ana kafesinin kekli kısmı açılır arılar anaya ulaşana kadar bir veya iki gün geçer böylece ana koloniye kokusuylada hakim olur bazı durumlarda ise koloni ana memelerinin bozulduğu üçüncü günden sonra yeniden ana memesi yapmakta eğer arıcı tarafından bozulmasa bile eğer ana kabul edilirse ana arı tarafından işçi arıların yardımıyla bozulmakta.
bu sistemde kovanlarımız fazla hırpalamadan yeni koloniler edinmiş olmaktayız.
geçen yıl bu sistemle edinipte ana verdiğim kolonilerden tekirdağ da bal bile aldım ama istanbulda kestane balına yetiştiremedim çünkü kat atılma seviyesine gelmemişlerdi.
ana arı yeni olduğu için 8 çıta arıya kabarmış çerçeve koyarak ballık taktım ve iyide bal adim bu kovanlardan.

9 Şubat 2008 Cumartesi

ümraniyedeki kursun sondan bir önceki gününde ki konuğu Zafer ANLAYIŞLI aynı zamanda çiçeği burnunda hacı kardeşimiz kendisi ile uzun zamandır sanal ortamdan tanışıyoz gerçek hayatta tanıma bu güne nasip miş bir çok arıcı dostumunda dediği gibi bir araya gelip konuşmak bambaşka bir şey kelimelerle ifade etmek olanaksız sanal ortam da arıcılık sektörünün içine gireli 11 ay cıvarında oldu ama okadar güzel dostlar edindimki bunu kelimelerle ifade etmek mümkün değil hatta ve hatta bu ortam içine girene kadar ben sadece arıcılık ettiğimi sanıyordum oysaki arıcılık basma kalıp değil her zaman yeniliklere açık yani öğreniminin sonu olmayan bir uğraş 2004 yılında lavra trasferini öğrendiğimde ve yapan kişiye asistanlık yaptığımda dünyalar benim olmuştu bir şey daha öğrendim diye oysaki bu ortam içine girdikten sonrasadece arıcılık la yetin meyip birde internet ortamı blogger ve blogger arkadaşlıkları anarto demekki allah ömür verirse öğreneceğimiz çoook şeyler daha var.

8 Şubat 2008 Cuma

değerli arıcı dostlarım kovan larını kendi yapanlar için kovan kapak sac larını matbaalerdan temin edebilirler matbaalar bu sacları kalıpta kullandıktan sonra birdaha kullanamaktalar tam olarak bilmiyorum başka ebatları varmı ama benim aldıklarım 60*70 ebadındalar ve normal kovanın sacı rahatlıkla olmakta hemde çok hafifler. 20 tane bu ebattaki saclar 7 kg geldi.